Yapımcı ....:    LucasFilm
Y. Tarihi ....:    1990
Yazan ........:   draedan   -    14.Eylül.99
     

      Oynadığım en kötü LucasArts oyunu. Ama tavbii komşunun gözüyle idare eder. Eksileri artılarından fazla açıkçası.

      Artılar:
      Konusu Steven Spielberg ve George Lucas 'ın aynı isimli filminin aynısı ( Lucas 'ın bu hazineyi de ilk kesfedişi ). Walter Donovan, Indy'e Ankara'da bulduğu bir tableti gösterir ve Indy'nin büyük ilgisini çeker. Çünkü Holy Grail'dan bahsetmektedir. Indy de bu arada babasının kaçırıldığını ( Holy Grail için ) öğrenir ve hem sonsuz yaşam için hemi de babasını kurtarmak için yollara düşer.

      Felaket bir Indiana Jones hayranıyımdır ( bunu yazmadan önce ilk bölümü seyrettim ). Ve en beyendiğim bölümü bu idi ama adventure'ı ( bide arcade'i var ) oyunu kötü olmuş.

      Grafikler ve animasyonlar fena değil. Ama 2 yıl sonra çıkacak olan Fate Of Atlantis 'ten her bakımdan geride kalıyor. 2 yılda LucasArts çok ilerlemiş.

      Bikaç bulmaca da babanız ile ortaklaşa çözmeniz gereken yerler var. Yani onu da yönetebiliyoruz.

      Bikaç değişik yol takip edebilme. Mesela Berlin'e gittikten sonra Temple'a gitmek için zeplin'i deneyebilirsiniz ister Biplane.

      Evet, artılar bu kadar! Gelin bir de eksilere bakalım..

      Eksiler:
      Interface tam bir rezalet. 14 tane ( bunlardan travel ve talk her zaman aktif değil ) ve çok gereksiz ikonlar var: Open ile Close farklı iki ikon, Walk To, Turn On ile Turn Off farkli iki ikon. Hem de Turn On/Off ikonu sanırım sadece bir kere kullanıyoruz!!! Ayrıca " What is " adlı bir ikonumuz var. Çok kıl bir durum. Yeni adventure'larda bilirsiniz; bizi ilgilendiren nesneler highlight olur yani bir yerlerde ismi yazar. LucasArts 'ın eski bikaç adv'sinde " What is " muabbeti var ( İlk defa Monkey Island 'da highlight şekline geçtiler ). Böyle olunca bütün ekranı " What is " ile dolaşıyosunuz, sonra da look vs. takılıyosunuz. Bu acaip zaman kaybettiriyor ( Kütüphane'de 10 dk "what is" ile kitap arıyoruz! ).

      Interface ile ilgili bir dandiklik daha var. Shortcut diyebilceğim klavye ile ikon seçme olayı. Normalde ilk akla gelen ikonun ilk harfi ile seçebilmedir. Yani Open için "o", Use için "u". Ama Indy3'te böyle değil. İkonların sıralanışına göre keyboard'un soldan altlı üstlü tuşlarını kullanıyoruz. Bunu faul'u ne pekı? İkonların yerini ezberlemek kolay değil ve benim gibi keyboard'a bakmayanlar için hep yanlış ikon seçebilme. Inventory olayı da var ama büyük bir eksi değil.

      The Secret Of Monkey Island için hep harika felan deriz. İşte konusu, muabbetler vs. onu klasik yaptı felan. Kimsenin dikkat etmediği bir özelliği de var Monkey1 'in. LucasArts oyunlarında devrim yarattı
( Full Throttle da interface değiştirip yeni bir şekil yarattı ). Interface ( Highlight ikon ve adedi, inventory) bayağı değişti ve bundan sonra uzun süre bu şekil temel alınarak geliştirildi ( Monkey2 'de inventory grafikli ). Indy3'te Monkey1'den niye bahsediyorum diyceksiniz. Bunun nedeni Indy3'ün çıkışından sadece bikaç ay sonra çıkması. O zamanlardaki yaratıcılığı, çalışkanlığı ( yılda en az 10 adv çıkardı ) görün istedim.

      ARCADE !!! Bir adventure'cının en nefret ettiği şeydir. Sierra buna bayılır ( ucubik patikalarda geçmeler... ). Indy3'ün en tiksindiğim ve bir daha oynamayacak olmamın ilk nedeni bu. Henry'i kurtarmak için girdiğimiz şatodan Temple'a girene kadar Nazi askerleri ile dövüşmeniz gerekecek. Aslında hiç bunlara gerek olmadan oyunu bitirebilirsiniz ama bunları bulmak için çok uğraşacaksınız. Askerlerle konuşup, onların zaaflarını kullanıp dövmeden geçebilirsiniz ama dediğim gibi bunları bulmak çok zor.

      Sierra oyunlarına benzer 2. örnek. Bir nesneyi almadan gidip oyunun sonlarında ona ihtiyaç duyma! Hemen örnek geliyor.. Henry'nin evinde olan resmi şatodaki askerlerden birine verirseniz kavga etmeden geçebilirsiniz. Başka bir örnek de Catacomb'larda köprünün sonundaki bir yazı, oyunu bitirmeniz için gerekli! Tam çözümsüz oynayan ve biraz da dikkatsiz ( aslında bunlara dikkat çekmeden o mekanlardan ayrılmamanız gerekli ) olanlar en az iki kere oyunu baştan oynamak durumunda kalacaklar. Ama diğer yandan düşünmeniz gereken güzel bulmacalar da var.

      SaveGame Slot'ları çok az. Benim gibi savegame arşivi yapanlar için rezil bir durum.

      Müzik var mı yok mu karar veremedim. Genelde sessiz oynuyorsunuz ( Monkey2 'e kadar hep böyle idi ). Ama çok güzel olanları da var, Venice gibi. Çok hoşuma gider. Ayrıca bazı yerlerde Indy güzel bir hareket yapınca Indiana Jones'un theme'i çalıyor. Ses efektleri ise " Monkey2 Öncesi Lucas Devri " için aynı. Yani kötü!

      Son olarak da atmosfere değiniim. Ben oyunu bitirene kadar az küfür, az nikotin tüketmedim! Acaip sinir ediyor. Arcade kısımları nerdeyse bırakmama sebep oluyordu. Konu felan güzel ama bu nedenlerden dolayı oyunun arkasından iyi sözler söylemek gelmiyor içinizden.

      " Indiana Jones and The Last Crusade " ve Indy delileri için bulunmaz bir eser. Ama diğer Adv'cilerin oynayacak adv kalmayınca ve kendilerini hazırlayınca oynamaları için tavsiye edeceğim bir oyun, " Indiana Jones and The Last Crusade ".